Fantezi Plus

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Yaşam
  4. »
  5. Nanoknife metoduyla prostat kanserinde yeni periyot

Nanoknife metoduyla prostat kanserinde yeni periyot

Plus Plus -
38 0
Prostat kanseri, yaygınlığı nedeniyle 45 yaş üstü tüm erkeklerde, şikayet olmasa dahi tertipli denetimleri gerektiriyor. Erken teşhis, tedavinin muvaffakiyetini belirleyen en değerli faktörlerden biri. Teşhis süreci, ürolojik muayene ve kanda PSA (Prostat Spesifik Antijen) testi ile başlıyor. PSA pahaları kuşkulu olan hastalar, multiparametrik prostat MR ile ayrıntılı inceleniyor. Lakin kesin teşhis, kesinlikle biyopsi ile konuluyor.

Tanı teknolojilerindeki ilerlemeler ve toplumsal farkındalığın artmasıyla birlikte prostat kanserleri daha erken evrede yakalanıyor. Bilhassa erken evre ve küçük hacimli tümörlerde, Nanoknife prosedürü yüz güldürücü sonuçlar veriyor. Türkiye’de uygulanan bu yeni metot sayesinde hastalar cerrahiye gerek kalmadan aktif bir tedavi seçeneğine daha kavuşmuş oldu. 

Küçük Tümörlerde, Düşük Yan Etki

Prostat kanseri tedavisi; hastalığın yaygınlığı, evresi, hastanın yaşı ve genel sıhhat durumu üzere birçok faktöre nazaran planlanıyor. Küçük hacimli, düşük riskli tümörlerde ise cerrahi ve radyoterapi üzere tedaviler geciktirilebiliyor. Bu hastalarda faal izlem yapılabildiği üzere, fokal tedavi yani yalnızca tümörlü alana odaklanarak yapılan uygulamalar da tercih edilebiliyor.

İdrar İşlevleri Korunuyor

Daha evvel birtakım karaciğer ve pankreas tümörlerinde de kullanılan Nanoknife teknolojisi, prostat kanserinin odaklanmış tedavisinde de umut verici bir seçenek olarak öne çıkıyor. Doç. Dr. Eymen Gazel, bu usulün öbür fokal tedavilerden en kıymetli farkının süreç sırasında dokularda ısı artışına neden olmaması olduğunu belirtiyor. Böylelikle idrar kanalı ve hudut dokuları korunabiliyor; cinsel ve idrar işlevleri çoğunlukla etkilenmeden kalabiliyor.

Günübirlik Uygulama

Genel anestezi altında uygulanan bu metot, ameliyathane ortamında gerçekleştiriliyor. Ultrason rehberliğinde tümör etrafına yerleştirilen 3–4 özel elektrota çok yüksek voltajlı ama kısa periyodik elektrik akımı veriliyor. Bu sayede tümör hücrelerinin canlılığı ortadan kaldırılıyor. Nanoknife süreci, hastanede yatış gerektirmiyor; hasta yaklaşık 6 saatlik istirahatin akabinde evine dönebiliyor.

Uygun Hasta Seçimi Şart

Bu formülde sadece kanserli hücrelerin tahrip edildiğini; prostatın öbür bölgelerinde yeni tümör oluşumu ya da mevcut tümörün ilerleme ihtimalinin sürdüğünü hatırlatıyor. Bu nedenle hastaların hakikat seçilmesi ve sürecin akabinde nizamlı takibin aksatılmaması gerektiğini vurguluyor. Gerekli durumlarda cerrahi yahut radyoterapi yeniden gündeme gelebiliyor.

Dokuya Ziyan Vermeyen Akıllı Enerji

Nanoknife, “irreversible elektroporasyon” ismi verilen bir prensibe dayanıyor. Bu yolda uygulanan elektrik akımı, hücre zarında kalıcı delikler oluşturarak hücre vefatına yol açıyor. Fakat bu süreç sırasında doku ısısı artmadığı için etraftaki sağlıklı yapılar ziyan görmüyor. Bilhassa hudutlar, idrar yolları ve sfinkter kası üzere hassas yapılar korunabildiği için hastalar, ömür kalitesini olumsuz etkileyebilecek komplikasyon riskinden büyük ölçüde korunmuş oluyor.

Cerrahiye Alternatif Arayanlar İçin Umut Verici

Ameliyat ya da radyoterapiye sıcak bakmayan ya da bu tedavilerin getirebileceği yan tesirlerden çekinen hastalar için Nanoknife, güçlü bir alternatif oluşturuyor. Bilhassa faal ömrünü sürdüren, cinsel işlevlerini korumak isteyen ve iş hayatına süratli dönüş dilek eden hastalar tarafından tercih ediliyor. Bu sistem, prostat kanserinde şahsileştirilmiş tedavi anlayışının değerli bir kesimi haline geldi. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kaynak : Beyaz Haber Ajansı

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir